OP DR ORHAN DOÄžAN

KÃœRTAJ

KÄ°MLER KÃœRTAJ YAPTIRABÄ°LÄ°R?

KÜRTAJ İÇİN YAŞ SINIRI VAR MI?

KÃœRTAJ NE ZAMANA KADAR YAPILABÄ°LÄ°R?

KÜRTAJ İÇİN YASAL SINIR VAR MI?

KÃœRTAJI NEREDE YAPTIRABÄ°LÄ°RÄ°M?

KÜRTAJ İŞLEMİ İÇİN EŞ RIZASI GEREKLİ Mİ?

KÜRTAJ İŞLEMİNDE GİZLİLİK ÖNEMLİDİR

KÜRTAJ İŞLEMİ ÖNCESİ NELER YAPILIR?

DIÅž GEBELÄ°K (EKTOPÄ°K GEBELÄ°K)
12 Punto 15 Punto 17 Punto

GÄ°RÄ°Åž VE TARÄ°HÇE Ektopik gebelik ilk kez Ä°ngiliz Gifford tarafından 1731 yılında,fertilize ovumun uterus dışında implantasyonu olarak tanımlamıştır. Dış gebelik o zamanlardan beri gebeliÄŸin en ciddi komplikasyonlarından biri olarak bilinmektedir. Tanı ve tedavideki belirgin ilerlemelere raÄŸmen,dış gebelik ilk trimesterdeki maternal ölümlerin baÅŸta gelen nedeni olmaya devam etmektedir. DIÅž GEBELİĞİN EPÄ°DEMÄ°YOLOJÄ°SÄ° Son üç dekattır toplam gebelik sayısında azalma olmasına raÄŸmen birçok batı ülkesinde dış gebelik oranları artmaya devam etmektedir. Dış gebeliklerin intrauterin gebeliklere göre oranlarının artmasına neden olan faktörlerden biri CYBH insidansındaki artış ve PÄ°H tedavisi için uygunsuz antibiyotik kullanılmasıdır. Ä°kinci bir faktör olarak ise hastalığın tanınabilme olanağının artışı sayılabilir. DIÅž GEBELİĞİN ETYOLOJÄ°SÄ° Enflamasyona Sekonder Tubal Hasar Kontraseptif Araçlar Oral Kontraseptifler Tubal Cerrahi Öyküsü Yardımcı Ãœreme Teknikleri GeliÅŸimsel Anomaliler DiÄŸer Nedensel Faktörler 1. ENFLAMASYONA SEKONDER TUBAL HASAR CYBH insidansındaki artış,hem de salpenjit atağı sonrasında total tubal oklüzyonu önlemede antibiyotik tedavisinin etkinliÄŸi artan dış gebelik insidansı ile iliÅŸkili faktörlerdir. L/S ile tanısı doÄŸrulanan PÄ°H’li kadınlar saÄŸlıklı kadınlarla karşılaÅŸtırıldığında PÄ°H’li kadınlarda dış gebelik insidansının 6 kat daha fazla olduÄŸu,24 gebelikte 1 dış gebeliÄŸin meydana geldiÄŸi gösterilmiÅŸtir. Bir salpenjitin baÅŸlangıçtaki uygun antibyotik tedavisinden sonra dahi silya aglütinasyonu oluÅŸmaya devam edebilir,tuba lümeni içinde kısmi tubal obstrüksiyona neden olabilen sineÅŸiyal bantlar oluÅŸabilir. Bir kez tubal enfeksiyon geçirenlerde tedavi sonrasında hastaların %12.8’inde,iki kez enfeksiyon geçirenlerde %35’inde,üç ya da daha fazla enfeksiyon atağı geçirenlerin ise %75’inde bilateral tubal oklüzyon meydana geldiÄŸi L/S ile gösterilmiÅŸtir. Yine aynı araÅŸtırmada salpenjit sonrası oluÅŸan tüm gebeliklerin yaklaşık %4’ünün dış gebelik olduÄŸu belirtilmiÅŸtir. Yapılan bir çalışmada,dış gebeliÄŸi olan 10 hastanın 7’sinin fallop tüp örneklerinde PCR ile C.trachomatis DNA pozitifliÄŸi bulunmuÅŸtur. 2. KONTRASEPTÄ°F ARAÇLAR RÄ°A kullanımı artmış dış gebelik insidansı ile iliÅŸkilidir. Dış gebelik ile ilgili yayınlardan birinde RÄ°A yerinde iken oluÅŸan gebeliklerin %4’ünün dış gebelik olduÄŸu belirtilmiÅŸtir. RÄ°A nedeniyle oluÅŸmuÅŸ hafif tubal epitelyal hasar veya gerçek PÄ°H atakları,RÄ°A kullanımı ve dış gebelik arasındaki iliÅŸkiden sorumlu gibi gözükmektedir. 3. ORAL KONTRASEPTÄ°FLER Dış gebelik riski OKS kullanan kadınlarda azalmış olarak bulunmaktadır. OKS baÅŸarısız olursa dış gebelik riski hafifçe artmaktadır. Bu artış tubal motilite üzerine progestinin inhibitör etkisiyle meydana gelmektedir. Bu hipotez tek başına progestin içeren OKS’lerin dış gebelik etyolojisindeki rolleri nedeniyle de destek görmüştür. 4. TUBAL CERRAHÄ° ÖYKÃœSÃœ Ovidukta uygulanan sterilizasyon ya da tubal rekonstriktif cerrahilerin her ikisi de dış gebeliÄŸe neden olabilir. Distal tubal obstrüksiyon nedeniyle neosalpingostomi uygulanan vakalarda dış gebelik insidansı %2 ila %18 arasında deÄŸiÅŸmektedir. Tubal sterilizasyonu takiben meydana gelen gebeliklerin yaklaşık % 40’ının dış gebelik olma riski vardır. Bipolar tubal koagülasyonla sterilize edilen 30 yaÅŸ altındaki kadınların dış gebelik geçirme olasılığı benzer yaÅŸta,postpartum parsiyel salpenjektomi uygulanan kadınlardan 27 kat daha fazladır. Fallop tüpünün koagüle edilen bir segmentindeki tuboperitoneal fistülün spermatozoanın geçiÅŸine izin vererek oosite ulaÅŸabilmesi mümkün olabilir. Bu tip fistüller yapılan bir çalışmada L/S elektrokoagülasyon geçiren 150 kadının %11’inde radyografik olarak gösterilmiÅŸtir. 5. YARDIMCI ÃœREME TEKNÄ°KLERÄ° Transservikal intrauterin embriyo transferi sonrasında ektopik implantasyonun oluÅŸumuyla ilgili birçok teori ileri sürülmiÅŸtür.Olası faktörler; 1. Embryoların fallop tüpü içerisine direkt enjeksiyon olasılığı. 2. Embryoları retrograd olarak ilerleten transfer kateterinin neden olduÄŸu uterin kontraksiyonlar. 3. Uterin kavite içerisindeki transfer kateterinin pozisyon veya derinliÄŸi. 4. Transfer medyumunun volümü,olarak sayılabilir. IVF sonrası dış gebelik olasılığının tubal hastalığı olanlarda tubal hastalığı olmayanlara oranla belirgin olarak fazla olduÄŸu gösterilmiÅŸtir. Önceki dış gebelik ve myomektomi öykülerinin de IVF sonrası meydana gelen dış gebelikler için risk faktörleri olabileceÄŸi belirtilmiÅŸtir. 6. GELİŞİMSEL ANOMALÄ°LER Ä°ntramural polipler ve tubal divertiküller. Peritoneal fistüllerle beraber ,fallop tüpü segmentlerinin konjenital yokluÄŸu. Ä°n utero olarak DES’e maruz kalmış kadınlar da dış gebelik açısından yüksek risk altındadırlar. Bu kadınlarda fallop tüpleri olmayabileceÄŸi gibi normale göre kısa ve ince tüplere de sahip olabilirler. 7. DÄ°ÄžER NEDENSEL FAKTÖRLER Birçok çalışma sigara içiminin dış gebelik için bağımsız,dozla iliÅŸkili bir risk faktörü olduÄŸunu göstermiÅŸtir. Birden fazla cinsel eÅŸ Ä°lk cinsel iliÅŸkinin erken yaÅŸta gerçekleÅŸmesi Vajinal duÅŸ da pelvik enfeksiyon ve tubal hasara sebep olabilmesi nedeniyle dış gebelik için riski hafifçe arttıran bir faktör olarak sayılabilmektedir. DIÅž GEBELÄ°KLERÄ°N Ä°ZLENDİĞİ YERLER Ekstrauterin implantasyonların yaklaşık %95’i oviduktta meydana gelmektedir. Bu tubal implantasyonların da %55’i en sık olarak ampullada oluÅŸmaktadır. Daha sonra ise sıklık sırasına göre ektopik implantasyonlar;istmik bölgede %20-25,infundibulum ve fimbriyal bölgelerde %17 ve interstisyel segmentte(kornual bölge) ise %2 ila %4 arasında izlenmektedir. Ektopik implantasyonlar over(%0.5),serviks(%0.1) ve peritoneal(%0.01) kavitede çok daha nadir izlenirler. TUBAL DIÅž GEBELÄ°K(TANI) 1.)KLÄ°NÄ°K SEMPTOMLAR: AÄŸrı,Kanama ve Adneksiyal Kitle Klasik olarak aÄŸrı ve uterin kanamaya eÅŸlik eden adneksiyal kitle bulgusu dış gebeliÄŸin temel klinik iÅŸaretidir,ancak klasik prezantasyon dahi yanıltıcı olabilir. BitiÅŸik overden farklı ayrı bir unilateral kitle ,dış gebelik olduÄŸu kanıtlanmış tüm hastaların 1/3’ünde bulunmaktadır. 2.)TANISAL TESTLER: a.)b-hCG: Radyoimmünessey yöntemi ile b-hCG’nin 5 ila 10 IU/L arasındaki küçük serum deÄŸerleri dahi %0.5’lik yanlış negatif insidansla ölçülebilir. b-hCG maternal serumda ovulasyondan sonraki 7 ila 8 günlük dönemde veya blastosist implantasyonundan yaklaşık 1 gün sonra dahi ölçülebilir. Tek basamaklı kalitatif idrar gebelik testleri 20 ila 50 IU/L eÅŸik seviyelerdeki pozitifliÄŸi gösterebilmektedir. Serum hCG deÄŸerleri erken gebelik döneminde eksponansiyel bir ÅŸekilde artış gösterir. hCG konsantrasyonunun 10.000 IU/L’den düşük olduÄŸu gebelik periyodu süresince veya ovulasyon sonrasındaki 25-30 günlük dönemde hCG seviyelerinin ikiye katlanması için gereken süre sabit olarak yaklaşık 1.9 gündür. Yapılan bir çalışmada dış gebeliÄŸi olan kadınların %87’sinin ve normal inteauterin gebeliÄŸi olanların da %15’inin,ölçülen hCG konsantrasyonunun 6000 IU/L’den düşük olduÄŸu zamanda hCG ikiye katlanma süresinin 2.7 günden daha fazla olduÄŸu görülmüştür. Serum b-hCG seviyeleri normal intrauterin gebeliklerde 24 saatlik sürede,%30 ila %50 arasında bir artış gösteriyor gibi gözükmektedir. Daha anlamlı aralık belirlenmesi 48 saatte bir yapılır ve bu durumda önceki b-hCG deÄŸerine göre en az %66’lık bir artış beklenir. Aralıklı olarak bakılan b-hCG seviyeleri bu nedenle normal ve ekstrauterin gebelikleri ayırmada tanısal öneme sahip olabilir. hCG üretiminde normal bir yükselme yine de dış gebeliÄŸi her zaman canlı intrauterin bir gebelikten ayırt etmeyebilir. b.) Serum Progesteron Testleri: Normal intrauterin gebeliÄŸi olan hastaların progesteron seviyeleri 20 ng/ml’nin üzerinde ve dış gebeliÄŸi olan hastaların tümünde ise 15 ng/ml’nin altındadır. c.)TV-USG: Günümüzde TV-USG intrauterin gebelikleri 1 haftalık adet gecikmesi kadar erken dönemde belirleyebilmektedir(b-hCG>1500 IU/L;5-6 haftalık gebelik) Barnhart ve arkadaÅŸları 1500 IU/L veya üzerindeki b-hCG deÄŸerleri ile birlikte TV-USG’de uterusun boÅŸ olduÄŸunun görülmesinin dış gebeliÄŸi belirlemede %100 doÄŸruluÄŸa sahip olduÄŸunu belirtmiÅŸlerdir. Desidual reksiyona baÄŸlı oluÅŸan ‘pseudo’ gestasyonel kese ,yanlışlıkla amniyotik kese olarak deÄŸerlendirilebilir. Ayırıcı tanıda faydalı bir özellik,uterusun hipoekoik desidual tabakası nedeniyle oluÅŸan iki çizgi görüntüsü ve gestasyonel keseyi çevreleyen trofoblastların hiperekojen kenarıdır. Doppler USG’de dış gebeliklerin adneksiyal kitle ile birlikte peritrofoblastik akımın belirlenmesiyle karakterize oldukları gösterilmiÅŸtir.Dış gebeliÄŸin olduÄŸu bölgede kan akımının %20 ila %45 oranında arttığı gösterilmiÅŸtir. Cerrahi olarak doÄŸrulanan dış gebelikli 65 hastanın 36’sı(%54 sensitivite) yalnızca endovajinal sonografi ile,62’si(%95 sensitivite) ise endovajinal sonografi ve renkli akım görüntülemesinin kombinasyonu ile tanınmıştır. d.)Dilatasyon&Kürtaj: b-hCG’nin plato deÄŸeri düşükse,dejenere villusların varlığının gösterilmesinde ve hastanın normalden fazla kanamasının olduÄŸu durmlarda D&C gerekli olabilmektedir. Örneklenen materyal ve koryonik villuslar olmaksızın desidua bulgularının varlığı dış gebelik tanısını düşündürür.Bu gibi bulgular kesin tanı konmasını saÄŸlamazlar.Çünkü aynı bulgular spontan abortuslarda da izlenirler. AriasStella reaksiyonu;gebeliÄŸin yüksek hormon seviyeleri nedeniyle oluÅŸan abartılı proliferatif ve sekretuar endometrial reaksiyonlarla karakterize progresif bir fenomendir. e.)Kuldosentez: Kuldosentez intraperitoneal kanamanın varlığını ortaya koymada önemli bir tanısal araçtır. 50 ml’lik aspire edici şırıngayla birleÅŸtirilmiÅŸ 18 Gauge spinal iÄŸne uterosakral ligamanlar arasından cul de sac’a tatbik edilir ve buradan pıhtılaÅŸmayan kan aspire deildiÄŸinde hızlı bir ÅŸekilde klinik bilgi verir. Günümüzde hassas TV-USG teknolojisi kuldodentez iÅŸleminin kullanımını sınırlamıştır f.)Laparoskopi: Ä°nvaziv olmayan teknikler geliÅŸmeye devam etse de dış gebelik tanısında L/S altın standart olarak yerini almıştır. L/S,dış gebelikten şüphelenilip ancak ultrasonografik olarak ekstrauterin gestasyonel kese bulgularının gösterilemediÄŸi durumlarda faydalıdır TUBAL DIÅž GEBELÄ°K(TEDAVÄ°) 1.)BEKLEME YAKLAÅžIMI: Dikkatlice seçilmiÅŸ hasta grubunda yapılan bir çalışmada dış gebeliÄŸin %64 oranında spontan regresyon gösterdiÄŸi gözlemlenmiÅŸtir. Rezolüsyon için ortalama zaman 20+-13 gün olarak bulunmuÅŸtur. Spontan rezolüsyon daha çok baÅŸlangıç b-hCG deÄŸeri 1000 IU/L’nin altında olduÄŸunda meydana gelmektedir. Otörler,1000 IU/L’lik eÅŸik b-hCG deÄŸeri ve 2 cm’in altında hematosalpinks ile birlikte 50 ml’nin altında hemoperitoneumu olan vakaların bekleme yaklaşımı için en uygun vakalar olduÄŸunu belirtmiÅŸlerdir. Bekleme yaklaşımına yönelik olarak günümüze kadarki en geniÅŸ seriyi içeren çalışmada hasta seçimi için ÅŸu kriterler kullanılmıştır; 1.)Azalan b-hCG düzeyleri 2.)TV-USG ile intrauterin gebelik olmadığının gösterilmesi 3.)Embriyonik kalp atımı olmaksızın 4 cm’in altındaki adneksiyal kitle Bu kriterlere uyan 118 hastanın 77’si(%65) spontan rezolüsyon göstermiÅŸtir. DiÄŸer hastalar ise artan abdominal aÄŸrı,cul de sac sıvı volümünde artış veya b-hCG seviyelerinin yükselmesi nedeniyle L/S’ye gitmiÅŸtir. 1 hastaya rüptüre dış gebelik nedeniyle salpenjektomi uygulanmıştır. 2.)TIBBÄ° TEDAVÄ°: a.)Sistemik Tıbbi Tedavi: Sistemik MTX tedavisi küçük rüptüre olmamış dış gebeliklerin tedavisi veya konservatif cerrahiyi takiben persiste olan dış gebeliklerin tedavisinde kullanılan bir alternatiftir. Tedavinin baÅŸarısını arttırmak ve toksisiteyi azaltmak için bir takım önlemlerin alınması gerekmektedir. Hastalar hematolojik parametreler ve karaciÄŸer biyokimyası açısından yakından takip edilmelidirler. Hastalar aynı zamanda folat içeren vitaminleri de almamalıdırlar. Tedavi süresince cinsel iliÅŸkiden de sakınılmalıdır. MTX Tedavisinin Kontrendikasyonları: Aktif hepatit Renal veya peptik ülser hastalığı öyküsü Artmış bazal karaciÄŸer enzim konsantrasyonları Trombositopeni veya nötropeni Fotosensitiviteàbir komplikasyon olabileceÄŸinden hastalar güneÅŸe maruz kalmamalıdırlar. Otörlerin kullandıkları tedavi protokolü 1. günde MTX(50 mg/m2) uygulaması,1,4 ve 7. günlerde serum b-hCG seviyelerine bakılması ÅŸeklindedir. Birçok hastada b-hCG seviyelerinin genellikle 4. güne kadar artış gösterdiÄŸi fark edilmiÅŸtir. b-hCG seviyeleri 4 ve 7. günler arasında %15’den daha az bir düşme gösterdiÄŸi takdirde MTX protokolü tekrar edilmiÅŸtir. EÄŸer seviyeler 4 ve 7. günler arasında %15 veya daha fazla bir düşüş gösterirse,b-hCG seviyeleri 15 IU/L’nin altına düşene kadar haftalık olarak ölçülür. EÄŸer b-hCG seviyesi herhangi bir takip sırasında %15’in altına düşerse MTX protokolü tekrarlanır. Tek doz MTX tedavisi ile ilgili potansiyel bir sorun rezolüsyon aÄŸrısıdır(hastaların %20’sinde meydana gelebikmektedir) ve rezolüsyon bazen uzun zaman gerektirebilmektedir. Yapılan bir çalışmada,tedavi öncesindeki serum b-hCG düzeylerinin baÅŸarısızlığa etki eden tek faktör olduÄŸu ortaya konulmuÅŸtur. Ä°lginç olarak kitlenin büyüklüğü ve hacmi,hematomun hacmi ve pelviste serbest peritoneal sıvının bulunup bulunmamasının tedavinin baÅŸarısızlığı açısından önemli risk faktörleri olmadığı belirtilmiÅŸtir. 100 hastanın kullanıldığı bir çalışmada,hastaların 50’si L/S diÄŸer 50’si de L/S olmayan algoritmayla dış gebelik tanısı almıştır. Bu hastalardan 96’sında tam rezolüsyon gerçekleÅŸmiÅŸtir ve rezolüsyon 14-92 günde oluÅŸmuÅŸtur. 4 hastada tubal rüptür nedeniyle L/T gerekmiÅŸtir. 1 vakada,MTX uygulanımının 23. günü gibi geç bir dönemde rüptür meydana gelmiÅŸtir. b.)Lokal Enjeksiyonla Tıbbi Tedavi: 1987 yılında TV-USG eÅŸliÄŸinde bir dış gebelik kesesi içerisine MTX’ın direkt enjeksiyono yayınlanmıştır.AraÅŸtırıcılar 10 mg MTX uygulamasını takiben 2 hafta içerisinde gebeliÄŸin rezolüsyona uÄŸradığını bildirmiÅŸlerdir. 1993 yılında TV-USG eÅŸliÄŸinde 1 mg/kg’lık intratubal MTX uygulanan geniÅŸ bir vaka serisi yayınlanmıştır.100 hastanın 83’ünde tam kür elde edilmekle beraber,bu hastaların 28’i daha sonra IM olarak uygulanan ek MTX dozuna ihtiyaç duymuÅŸlardır. Prostoglandinleri(PGF2a,15-metil-PGF2a) araÅŸtıran çalışmalar,etkinliklerinin düşük olması ve kardiyak aritmi,malign hipertansiyon ve gastrointestinal semptomlar gibi ciddi yan etkiler nedeniyle cesaret kırıcıdır. DiÄŸer araÅŸtırıcılar daha az toksik bir ajan olan ve L/S veya TV-USG eÅŸliÄŸinde iÄŸneyle lokol olarak gestasyonel keseye enjekte edilen hiperosmolar glukoz üzerinde çalışmışlardır.L/S ile uygulanan hiperosmolar glukozun baÅŸarısını %92 olarak 3.CERRAHÄ° TEDAVÄ°: a.)Konservatif Cerrahi Tedavi: Konservatif cerrahi yaklaşım ancak dış gebeliÄŸin tanısı,oviduktun rüptürü meydana gelmeden yeterince erken dönemde konursa mümkün olabilir. I.)Linear Salpingotomi: Fertilitesini korumak isteyen kadınlarda linear salpingotomi distal tubal gebeliÄŸe yaklaşımda altın standarttır. Sonuçların optimal olması için oviduktun rüptüre olmamış olması,serozal invazyonun bulunmaması ve hastanın cerrahi açıdan stabil olması gerekmektedir. II.)Segmental Rezeksiyon: Ä°stmik dış gebelikler için en uygun cerrahi yaklaşım halen tartışmalıdır. 3 adet konservatif operasyon önerilmektedirà Oviduktun tutulan kısmının segmental rezeksiyonunu takiben primer mikrocerrahi anastomoz Segmental rezeksiyon ve reanastomozun daha sonraki bir operasyonla gerçekleÅŸtirilmesi Linear salpingotomi b.)Radikal Cerrahi Tedavi: Total Salpenjektomià Rüptüre tubal gebelik ve yoÄŸun bir hematomun meydana geldiÄŸi durumlar Aynı fallop tüpünde tekrarlayan dış gebelik Tubanın ciddi ÅŸekilde hasarlanmasına neden olan dış gebelikler Fertilite arzusunu tamamlamış bir kadındaki dış gebelik L/T’de parsiyel kornual rezeksiyonla birlikte total salpenjektomi yapılması,interstisyel dış gebeliÄŸe neden olabilecek bir sinüs oluÅŸturabilmesi nedeniyle eleÅŸtirilmiÅŸtir. Uterin süspansiyonun modifiye Coffey tekniÄŸiàkornual insizyonun tam peritonizasyonu ile broad ve round ligamentlerin uterin korn üzerine çekilmesi tekrarlayan interstisyel gebelikten koruyucu olabilmekteddir. TUBAL DIÅž GEBELÄ°K (CERRAHÄ° VE TIBBÄ° TEDAVÄ°LERÄ°N KARÅžILAÅžTIRILMASI) Randomize bir çalışmada tek doz IM MTX(1 mg/kg) kullanımı ile L/S salpenjektomi kıyaslanmıştır. AraÅŸtırıcılar her iki tedavide de benzer baÅŸarı sonuçları elde etmiÅŸlerdir:MTX için %94.7,L/S salpenjektomi için ise %91.4. Tek doz MTX tedavisi alan hastaların %15.8’i ek MTX dozlarına ihtiyaç göstermiÅŸlerdir. Ek MTX dozuna ihtiyaç gösteren hastaların baÅŸlangıç serum b-hCG titreleri tek doz tedavi alanlara göre daha yüksek bulunmuÅŸtur. Serum progesteron ve b-hCG konsantrasyonlarının sırasıyla 1.5 ng/ml ve 15 IU/L’nin altına düşmesi için ortalama geçen süre L/S salpenjektomide daha az bulunmuÅŸtur. Ä°NTERSTÄ°SYEL(KORNUAL) GEBELÄ°K Tüm tubal gebeliklerin %2 ila %4’ü arasında görülür. 2500 ila 5000 canlı doÄŸumda 1 Ä°nterstisyel bir gebelik angüler gebelikten ayırt edilmelidir. Angüler gebelikàembriyonun uterin kavitenin lateral açısına fallop tüpünün internal ostiumuna mediyal olarak implante olması durumunda meydana gelir.Bu durumda gebeliÄŸin seyri deÄŸiÅŸken olmakla beraber,genelde asimetrik ve semptomatik bir uterus büyümesi görülmektedir. Ä°nterstisyel gebelikte gebelik kesesi diÄŸer tubal gebeliklerden farklı olarak daha iyi korunmaktadır;bu nedenle semptomlar daha geç belirir ve semptomlar belirmeden önce gebelik daha fazla ilerlemiÅŸ olur. 2-3 aylık bir amenoreyi takiben,genelde vajinal spotting baÅŸlar. GeliÅŸen koryonik villuslar uterin kornun kan damarlarını invaze ettiklerinden sonuç olarak ciddi hemoraji meydana gelmektedir. Genelde diÄŸer dış gebelikler için geçerli olan PÄ°H,geçirilmiÅŸ pelvik cerrahiler ve YÃœT gibi risk faktörleri interstisyel gebelikler için de geçerlidir. Ä°nterstisyel dış gebelik için vakaların yaklaşık %25’inde bulunan ipsilateral salpenjektomi yegane ortak risk faktörü olabilir. Semptomlaràakut karın aÄŸrısı,intraperitoneal kanama,düşük hematokrit deÄŸeri ve pozitif serum veya idrar gebelik testidir. Tanısal testleràb-hCG,kuldosentez ve USG. Uterusun asimetrisi genellikle interstisyel gebeliÄŸin bir göstergesidir ve yanlışlıkla bikornuat bir uterustaki gebelik veya gebelik ve myom durumlarını düşündürebilir. Ä°nterstisyel gebelik için USG kriterlerià BoÅŸ bir uterin kavite Uterin kavitenin en lateral kenerından ayrı olarak görülen 1 cm’in altındaki koryonik sak Koryonik sakı örten kalın bir myometriyal tabaka. Ä°NTERSTÄ°SYEL(KORNUAL) GEBELÄ°K (TEDAVÄ°) Ä°nterstisyel gebeliÄŸin tedavisi uterin duvarda meydana gelen travmanın yaygınlığına ve hastanın reprodüktif fonksiyonlarını koruma isteÄŸine baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸmektedir. Sistemik MTX tedavisi az sayıdaki rüptüre olmamış interstisyel gebelik vakasında kullanılmaktadır. Sistemik,lokal veye kombine olarak uygulanan MTX ile tedavi sonrası baÅŸarı oranı yaklaşık %83 olarak bildirilmektedir. Ä°nterstisyel bir gebelik,küçük boyutta iken saptanmış ise konservatif L/S teknikler kullanılarak eksize edilebilir.Kullanılan teknikler gebelik ürününün dikkatli bir ÅŸekilde ekstraksiyonundan kornual rezeksiyona kadar deÄŸiÅŸmektedir. Birçok cerrah için interstisyel gebeliÄŸin tedavisinde kornual rezeksiyon ve defektin L/T ile kapatılması standart konservatif cerrahi prosedürüdür. Uterin rüptürün veya çok büyük bir interstisyel gebeliÄŸin meydana geldiÄŸi birçok vakada histerektomi gerekli olabilmektedir. OVARYAN DIÅž GEBELÄ°K(TANI) Ovaryan gebeliÄŸin erken tanısı ekstrauterin gebelikler içinde belki de en zor olanıdır. Tubal gebeliÄŸin klasik semptomları abdominal aÄŸrı,amenore ve kanamadır;oysa nedensel iliÅŸkisi kolayca ortaya konamayan bir semptom olan tek başına kronik pelvik aÄŸrı ovaryan gebeliÄŸin en sık semptomudur. Ovaryan gebeliklerin %60’ında adneksiyal bir kitle palpe edilebilse de batına sızdıran bir korpus luteum hematomu ile genellikle karışabilir. b-hCG pozitif,USG’de intrauterin kese yokluÄŸu ve batın içi kanama varlığında,şüphelenilen ovaryan gebeliÄŸi dışlamak ya da doÄŸrulamak için L/S uygulanmalıdır. OVARYAN DIÅž GEBELÄ°K(TEDAVÄ°) AraÅŸtırıcılar L/S ile tanı konulan intakt ovaryan gebeliklerin tedavisinde sistemik MTX tedavisinin baÅŸarılı olduÄŸu vakalar bildirmiÅŸlerdir. Birçok vakada ovaryan gebelik belirgin hemoperitoneum olduktan sonra tanınmakta ve bu nedenle tıbbi tedavi kontrendike olmaktadır. Bu durumda eÄŸer mümkünse güvenli bir ÅŸekilde over korunarak kanayan kitlenin lokal cerrahi rezeksiyonu denenir. Kanamayı kontrol etmek amacıyla ooferektomi nadir olarak kanamanın çok yoÄŸun olduÄŸu vakalarda yapılmalıdır. ABDOMÄ°NAL DIÅž GEBELÄ°K Abdominal bir dış gebelik belki de ekstrauterin dış gebelikler içinde en nadir ve en tehlikeli olanıdır. Abdominal gebeliÄŸin sıklığı hakkındaki yayınlar 3371 doÄŸumda 1’den,10.200 doÄŸumda 1’den fazlaya kadar deÄŸiÅŸmektedir. Abdominal gebelikler primer ve sekonder olarak sınıflandırılır.ÇoÄŸu sekonderdir ve erken tubal abortus veya rüptür sonucunda gebeliÄŸin peritoneal kaviteye sekonder implantasyonuyla oluÅŸmaktadır. ABDOMÄ°NAL DIÅž GEBELÄ°K(TANI) Abdominal gebeliÄŸin erken tanısı zor ancak plasentanın ayrılması sonucunda meydana gelebilecek yoÄŸun kanama nedeniyle de çok önemlidir. Tekrarlayan abdominal rahatsızlık öyküsü,abdominal duvar altında fetal hareketlerin hissedilmesi ve üst abdomende fetal hareketlerin varlığı klinisyeni abdominal implantasyon olasılığı konusunda uyarmalıdır. Ä°LERLEMÄ°Åž ABDOMÄ°NAL GEBELÄ°ÄžE YAKLAÅžIM Fetal saÄŸ kalımdaki en önemli majör faktörlerden birisi fetal membranların durumudur.EÄŸer membranlar rüptüre olursa fetus genellikle rüptürü takiben kısa bir süre içerisinde respiratuar distres nedeniyle ölür. GebeliÄŸin ilerlemiÅŸ olduÄŸu durumlarda ve amniyotik sıvı volümü yeterli ise fetal prognozun iyi olma ihtimali söz konusu olabilir. Ender durumlarda fetal matüritenin daha da artması ve daha iyi bir prognoz için ertelenmiÅŸ cerrahi gerekebilmektedir. Amniyotik keseye insizyon ve doÄŸumu takiben plasentaya yaklaşımın nasıl olması gerektiÄŸi halen tartışma konusudur. Birçok klinisyen en doÄŸru yaklaşımın kordonun klemplenip plasentanın yerinde bırakılması ve batının kapatılması fakat mümkünse retroperitoneal drenajın yapılmasını önermektedir. Plasenta daha sonra hCG titreleri ile takip edilerek fonksiyonlarının durmasından sonra çıkartılabilir. SERVÄ°KAL DIÅž GEBELÄ°K Serviks plasental implantasyon açısından nadir fakat tehlikeli bir bölgedir.Çünkü,trofoblastlar servikal duvarı penetre ederek uterin damar yatağına girebilirler. Servikal gebelik tanısında Rubin tarafından 3 kriter ortaya konmuÅŸturà 1.)Servikal bezlar plasental yapışma alanının karşıt tarafında olmalı 2.)Plasentanın servikse yapışma bölgesi uterin damarların giriÅŸinin altında olmalı veya uterusun anteriyor ve posteriyor yüzeyinin peritoneal refleksiyon bölgesinin altında olmalı 3.)Korpus uteride fetal elemanlar olmamalı Tam doÄŸru anatomik ve histolojik kriterler tüm uterusun incelenebilmesi için histerektomi gerektirdiÄŸinden,Paalman ve Mc Elin bu durumun tanısı için daha pratik olan 5 kriter daha belirlemiÅŸlerdir: Belli bir amenore periyodunu takiben krampsız olarak meydana gelen uterin kanama YumuÅŸak,fundus büyüklüğünde veya daha geniÅŸ bir serviks(‘kum saati’ uterus) Gebelik ürünleri endoserviks içinde sınırlı ve sıkıca buraya tutunmuÅŸ olmalı Kapalı internal servikal os Kısmen açık internal os. Bu nadir antitenin insidansı deÄŸiÅŸmektedir.Mayo klinik,16.000 gebelikte 1 olarak bildirmektedir.En yüksek insidans 1000’de 1 gebelikle Japonya’dan bildirilmiÅŸtir.Elektif abortus insidansının Japonya’da yüksek olması bu yüksek oranlardan sorumlu olabilir. 


 

NORMAL DOÄžUM VE SEZERYAN

SUDA DOÄžUM

GEBELÄ°KTE TARAMA TESTLERÄ°

GEBELÄ°K BULANTI VE KUSMALARI

GEBELÄ°K VE MYOM

Ä°LERÄ° YAÅž GEBELÄ°KLERÄ°

DIÅž GEBELÄ°K

GEBELİK VE İLAÇ KULLANIMI

DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİ

KISIRLIK